logo-03

Hamilelik öncesi beslenmede bulunması gereken gıdalar

Planlı bir gebelik söz konusu olduğunda, anne adayı ilk haftadan itibaren sağlıklı bir gebelik süreci geçirmek için sağlıklı beslenmesi gerektiğinin farkındadır. Bu nedenle birtakım önlemler almalıdır. En önemlileri, fazla kiloyu vermek ve kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmaktır.

Bunun için bir diyetisyenle programa başlayabilirsiniz. Sağlıksız bir beslenme modeli ile zayıflarsanız, gerekli ve faydalı dokularınızdan kayıplar yaşayabilirsiniz.

Bu dönemde yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeniz, alkol, sigara ve ağır ilaçların tüketiminden kaçınmanız çok önemlidir. Kilo fazlanız varsa sağlıklı beslenerek yavaş yavaş yağ yakımı bile sağlayabilirsiniz.

Bilimsel olmayan birtakım beslenme kürlerinin cinsiyet belirlemede bir rolü yoktur. Bebeğin cinsiyetinde beslenme tarzınız belirleyici değildir. Döllenme sırasında babadan gelen kromozomun türü belirleyicidir.

Folik asit

Folik asit, tıpkı B ve C vitamini türlerinde olduğu gibi suda eriyen bir vitamindir. Yetersizliği durumunda, bebekte nöral tüp defekti denilen bir anomaliye neden olmaktadır. Gebelik öncesi veya gebeliğin ilk haftalarında folik asit desteği almak çok önemlidir.

  • Folik asit içeren besinler şunlardır; 
  • koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı, roka),
  • turunçgiller ve bunların taze sıkılmış suları (portakal, mandalina),
  • yağlı tohumlar (yer fıstığı), kuru baklagiller, tam taneli tahıllar.

Günlük folik asit ihtiyacı gebe kadınlarda 600mcg’dır.

1/2 kupa haşlanmış ıspanaktan 130 mcg, 1 orta boy portakaldan 45 mcg, 1/2 adet avokadodan 55 mcg folat aldığınızı biliyor musunuz?

Her besin grubundan yeterli ve dengeli beslenme prensiplerini benimseyebilirisiniz…

4 temel besin grubu şunlardır:

  1. Süt ve süt ürünleri grubu: Süt ve yoğurt, peynir, kefir, ayran gibi sütten yapılan besinler.
  2. Et, yumurta, yağlı tohumlar ve baklagiller grubu: Et, tavuk, hindi, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek türleri, bakla, barbunya gibi kuru baklagiller ve ceviz, fındık, badem, fıstık gibi yağlı tohumlar.
  3. Sebze ve meyveler grubu
  4. Ekmek ve tahıl grubu: Buğday, pirinç, mısır, çavdar, kinoa, kara buğday ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bunlardan yapılan unlar, bulgur, yarma, erişte, makarna ve şehriyeler.

Besin öğeleri besinlerin içinde yer alan ve metabolizmamızın düzenli çalışabilmesi için gerekli olan en küçük yapı taşlarıdır. Bu besin öğelerinin herhangi birinin tamamen eksik alınması yaşamsal faaliyelerimizin aksamasına neden olabilir.

6 tane besin öğesi vardır

1-Karbonhidratlar: Piramidin tabanında yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken besinlerdir. Her gün yeterli ve dengeli tüketilmelidir. Vücudumuzun birinci enerji kaynağıdır. Ekmek, pirinç, bulgur, makarna  gibi tam tahıl taneleri veya tahıl ürünleri bu besin öğesinden zengindir.
2-Proteinler: Vücudumuzun en çok kalori yakan kısmı olan kas dokusunun gelişimi, güçlenmesi ve yenilenmesi açısından çok önemlidir. Et, yumurta, süt ve süt ürünlerinde yoğun olarak bulunmaktadır. Kuru baklagiller de etteki kadar yoğun olmasa da protein içerir.
3-Yağlar: Doymuş ve doymamış yağ olarak iki gruba ayrılmaktadır. Doymuş yağlar, hayvansal besinlerden elde edilirken doymamış yağlar bitkisel kaynaklıdır. Yüksek kalorisinden dolayı az miktarda tüketilmesi gerekir ancak yeterli ve dengeli alınmazsa, vücut fonksiyonlarında bozukluk gelişebilir. Özellikle hormonlarımız yağlardan oluştuğu için hormon üretiminde elzemdir. A, D, E ve K vitaminlerinin aktivite gösterebilmesi için de yağda erimesi gerekmektedir.
4-Vitaminler: Sağlıklı yaşam fonksiyonları için gereklidir. Vücudumuzda birçok enzimin faaliyetinde vitaminlere ihtiyaç vardır. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması için de vitaminler önemli rol oynar. Suda ve yağda eriyen vitaminler olarak iki gruba ayrılır. A,D,E,K vitaminleri yağda eriyen vitaminlerdir. B grubu vitaminler(B1, B2, B3, B5, B6, B8, B9, B12) ve C vitamini suda erir. Sebzeler, meyveler, süt ve süt ürünleri, tahıllar yoğun olmak üzere et grubu vitamin içermektedir.
5-Mineraller: Sağlıklı yaşam fonksiyonları için gereklidir. Vücudumuzu oluşturan yapıların temelinde yer alırlar. Mineraller (kalsiyum, demir, bakır, iyot, çinko, sodyum, potasyum… vb.) hücre yapısı oluşması, korunması ve yenilenmesinde, sağlıklı organ oluşumunda ayrıca kalp ritmi, kan basıncı, vücuttaki sıvı dengesi gibi daha birçok düzenleyici fonksiyonlarda rol oynar.
6-Su: İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre yüzde 42-71 arasında değişir. Çocukların vücudunun su oranı yüksektir ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ almaya başlar. Yetişkin insan vücudunun ortalama yüzde 60’ı sudur. Vücut suyunun yüzde 4 oranında kaybolması, kaslarda güçsüzlük, uyku hali, baş dönmesi ve mide bulantısı oluşturur. Vücut suyunun yüzde 20 oranında eksilmesi ölümle sonuçlanır. İnsan, vücudundaki karbonhidratlar ve yağın tümünü, proteinlerin yarısını, vücut suyunun ise yüzde 10’unu yitirdiğinde yaşamı tehlikeye girer. Vücuttaki tüm yaşamsal faaliyetler için su gereklidir.