Tetanoz mikrobu doğada yaygın olarak bulunur. Yaygın inanışın tersine sadece paslı maddeler ile değil daha ziyade topraktan bulaşır. Hastalığın ortaya çıkması için bakteri sporlarının herhangi bir yaradan vücuda girmesi gerekir. Bunun için en uygun ortam var olan büyük ya da küçük tüm yaralardır. Kendi evinin bahçesinde toprakla uğraşan kişiler bile farkında olmadan bu mikrobu kapabilirler.
Tetanoz insandan insana bulaşan bir hastalık değildir. Toprak, toz, pas, hayvan dışkısı gibi maddeler ile temas eden yaralar en önemli bulaşma yoludur. Diğer pek çok enfeksiyon hastalığından farklı olarak tetanoz yüksek oranda öldürücü bir hastalıktır.
Diğer bir bulaşma yolu da doğumdan hemen sonra göbek kordonunun uygun ve temiz olmayan maddeler ile bebeğe bulaşmasıdır. Yenidoğan tetanozu adı verilen bu durum bebek için öldürücüdür.
Hijyenik şartların iyi olmadığı, gerekli steril ortam ve şartların sağlanmadığı ortamlarda yapılan doğum, veya kişilerin kendi kendilerine yine steril olmayan ortamlarda yapmaya çalıştıkları düşükler daha çok gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde tetanozun sebebidirler.
Tetanoz önlenebilen bir hastalıktır. Önlemenin etkili tek yolu da aşı olmaktır. Pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çocuklardaki aşı programı içinde difteri, boğmaca ve tetanoz aşısı uygulanmaktadır
Ancak tetanoz aşısının sağladığı bağışıklık ömür boyu sürmez. Etkinin devam etmesi için aşını belirli aralıklarla tekrarlanması gerekir. Rapel adı verilen bu tekrarlar için ideal süre 10 yıldır. Ancak aşı yapılması üzerinden 5 yıldan fazla süre geçtiyse ve trafik kazası gibi ciddi bir yaralanma varsa veya yaralanma kirli olarak tabir edilen toprak, pas, kir ile temas etmiş bir yara ise 10 yılın dolması beklenmeden rapel yapılmalıdır.
Ülkemizde de yenidoğan tetanozunu önlemek amaçlı ulusal aşı politikaları gereği hamile kadınlara eğer son 5 yıl içinde rapel yapılmamışsa, aşının yapılması önerilmektedir. Ülkemizde ki sağlık ocakları, aile sağlık merkezleri de hamile hastaları belirleyip kendilerini arayarak bu aşının yapılması gerektiği şeklinde bildirimde bulunmaktadırlar.
Tetanoz aşısı, canlı olmayan ve gebelikte güvenle yapılabilecek olan bir aşıdır, ancak hamilelik takiplerinde mutlaka yapılması gereken rutin bir uygulama değildir. Önemli olan koruyucu sağlık hizmetleri mantığında hamile olsun ya da olmasın herkesin her 10 yılda bir bu aşıyı yaptırmalarının önerildiğidir.
Hamilelik sırasında da yapılan aşıya bağlı gelişen antikorlar bebeğe de geçerek onu yaşamının ilk dönemlerinde bu ölümcül hastalıktan korurlar.
Koruyucu sağlık hizmetleri mantığında daha önceden aşılanmamış bir hamilenin, ilk üç aydan sonra genellikle 20. haftalarda bir ay ara ile toplam 2 doz aşı olması önerilmektedir.
Tıbbi bir sorunuz var ise mutlaka doktorunuz veya sağlık servisi sağlayıcınız ile iletişime geçiniz. Bu web sitesindeki bilgiler sadece bilgi vermek amaçlıdır ve hiçbir şekilde tıbbi bir öneri, tanı veya bir tedavi için kullanılmamalıdır.