Dünyanın en güzel hediyesini bekliyorsunuz, çok mutlusunuz ancak hamilelik süreci bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Bunlar arasında en sık görülenleri, çatlaklar, hemoroidler ve varislerdir. Toplardamarların duvar bütünlüğünü kaybetmesi, genişlemesi, balonlaşması ve görülür hale gelmesi olarak tanımlayabileceğimiz varisler, toplumdaki en sık sağlık sorunlarındandır. Yaş aralığı 20-30 yaş üzeri kabul edilse de, her yaşta ortaya çıkabilir. 20-70 yaşar arasında yüzde 50 olan oran, 70 yaş üzerinde yüzde 70-80’lere çıkar. Gebelikte bacaklarda varis oluşma riski, yüzde 15 genital varis gelişme oranıysa yüzde 10 civarındadır. Unutmamanız gereken konu ise, her gebelikte riskin arttığıdır.
Varislerin hamilelikte sık görülme nedenleri, hormonal ve mekanik etkilerdir. Gebelikte kadınlarda meydana gelen hormonal değişiklikler, artan sıvı miktarı ve karın içinde büyüyen bebek varis oluşumunda etkilidir. Progesteron hormonu diğer etkilerinin yanı sıra bağ dokusunu gevşetmektedir. Bu, eğen kemikleri arasında gevşemeye ve doğumu kolaylaştırmaya yararken, aynı zamanda toplardamarların duvarındaki bağ dokusunu da gevşeterek varise yol açar. Artan kilo ve vücuttaki sıvı miktarı, damar duvarına binen basınç yükünü artırır. Büyümekte olan bebeğiniz 3-4 aydan sonra kemik boşluğun üstüne çıkmaya ve artık dışarıdan görülmeye başlar. İşte bu dönemden itibaren karın arka duvarında, omurganın sağında yer alan ana toplardamara yaptığı baskı, bacak ve genital toplardamarlarda basıncı artırarak varise zemin hazırlar. Tüm bunların ana faktörü genetik yatkınlıktır.
Görsel bir hastalık olduğundan varislerin tanısı kolaydır ancak derecesinin belirlenmesi ve tedavi seçenekleri için altın standard dopler ultrasonografidir. Ortalama 30-45 dakika süren ultrasonografi sonucuyla yol haritası çizebilir. Tedavi; varis çorabından ilaçlara, ilaçlardan iğneye, mini kesilerden lazer ve radyofrekans uygulamalarına kadar çok geniş bir yelpazede ağrısız, sızısız, kansız ve hastane yatışı olmaksızın yapılabilmektedir. Ancak buardaki kötü haber, tüm bunların doğumdan hatta bebek sütten kesildikten sonra yapılabilir olmasıdır. Hamilelikte ve doğumu takip eden erken dönemde tedavi, koruyucu hekimlik ve hasta eğitimiyle sınırlıdır.
Varisleriyle hamile kalan, hamilelik öncesi varisleri olmayan ancak yakın akrabalarında aile öyküsü bulunan, ikinci kez veya daha fazla hamile kalan, çoklu gebeliği olan kadınların bir kalp ve damar cerrahından danışmanlık almasında fayda vardır. Bu görüşmede varislerin ne olduğu, sizi nelerin beklediği, engellemek yada sınırlamak için nelerin yapılabileceği ve tedavi seçenekleri konusunda bilgi verilir.
İlaç tedavisi ve mekanik kompresyon
1-“Varislerim doğumu takiben geçer mi?”
Hamilelik sırasında bacakla da oluşan varislerin bir kısmı doğumu takiben geçer, mevcutların boyutları bir miktar küçülür ve şikayetler miktar azalabilir. Ancak genellikle ciddi varisler kalıcıdır. Genital bölgedeki varislerin ise çoğunluğu, doğumu takip eden birkaç ay içinde kaybolmaktadır.
2-“Genital varisler normal doğuma engel midir?”
Genital varisler, normal doğuma engel oluşturmamakla beraber, kadın doğum uzmanının değerlendirmesi ve son kararı vermesi gerekir.
3-“Gebelik sayısı varis oluşumunda etkili midir?”
Evet, doğum sayısı ile varis oluşumu paralellik göstermektedir. Var olan varisleriniz takip eden hamileliklerde artacak, olmayanlarınsa gelişme riski artacaktır.
Tıbbi bir sorunuz var ise mutlaka doktorunuz veya sağlık servisi sağlayıcınız ile iletişime geçiniz. Bu web sitesindeki bilgiler sadece bilgi vermek amaçlıdır ve hiçbir şekilde tıbbi bir öneri, tanı veya bir tedavi için kullanılmamalıdır.